Sağlığım

Sağlığım

Sağlığımızı kaybetmeden önce cebimizi yormadan ödediğimiz küçük meblağlar ile, zor günlerimizi güvence altına alan Katılım Sağlık Sigortaları bir seçenek değil, ihtiyaçtır.

Sağlığımız her şeyden değerlidir. Özellikle pandemi döneminde sağlığımızın değerini bir kere daha anladık ve acil sağlık harcamalarına karşı önlem almanın bir seçenek değil; bir ihtiyaç olduğunun fakına vardık. Sağlığımızı kaybetmeden önce cebimizi yormadan ödediğimiz küçük pirimlerle zor günlerimizi güvence altına alan sağlık sigorta ürünlerinin bir seçenek değil, ihtiyaç olduğunun farkına vardık.

Sigorka.com’un sağlığınızı güvence altına alan Katılım Sağlık Sigortası ve Özel Sağlık Sigortası ürünlerini inceleyerek size en uygun sigorta paketini seçmeden önce hangi ürüne ihtiyacınız olduğuna gelin önce bir bakalım çünkü her iki sigorta türü sağlık harcamalarınızı kontrol altında tutmanıza yardımcı olurken farklı ihtiyaçlarınıza hitap eder.

Sigorka.com’un sunduğu Katılım Tamamlayıcı Sağlık Sigortaları ile SGK'nın karşılamadığı fark ücretlerini ödeyebilir, SGK ile anlaşmalı özel hastanelerde ekonomik bir şekilde sağlık hizmeti alabilirsiniz. Yani Katılım Özel Sağlık Sigortanız SGK'ya bağlı kalmadan tamamen özel hastanelerden geniş kapsamlı sağlık hizmeti almanızı sağlar. Böylece SGK’nın anlaşmalı olduğu özel hastanelerde, Katılım Tamamlayıcı Sağlık Sigorta paketiniz sayesinde SGK tarafından karşılanan tutarın üzerindeki fark ücretlerini hiçbir ek maliyet ödemeden sağlık hizmeti alabilirsiniz. Poliçe paket içeriğinize bağlı olarak ameliyat, yoğun bakım, refakatçi giderleri gibi yatarak tedavi masraflarınızı veya doktor muayeneleri, laboratuvar hizmetleri, görüntüleme hizmetleri gibi ayakta tedavi ihtiyaçlarınızı Katılım Tamamlayıcı Sağlık Sigorta paketinizden karşılayabilirsiniz.

Özetle Katılım Tamamlayıcı Sağlık Sigortalarının en belirgin özelliği sağlık harcamalarınız esnasında SGK’nın size sunduğu güvencenin üzerinde ki fark ücretlerini karşılamasıdır. Üstelik SGK ile anlaşmalı birçok özel hastaneden hizmet alabilir ve Özel Sağlık Sigorta ürünlerine göre genellikle daha düşük prim ödersiniz.

Ancak unutmayın ki bu sigorta ürününe sahip olmak için  ya Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çatısı altında bulunmanız ya da ilgili kamu kuruluşuna Genel  Sağlık Sigortası (GSS) pirimlerinizi düzenli olarak ödemiş olmanız gerekmektedir. Bu şartları sağladığınız taktirde Katılım Tamamlayıcı Sağlık Sigortasına sahip olabilir ve aynı zamanda bu paketinize eş ve çocuklarınızı da dahil ederek poliçenizi genişletebilirsiniz.

Katılım Özel Sağlık Sigorta ürünleri ise SGK'ya bağlı kalmaksızın, özel sağlık kuruluşlarından hizmet almanızı sağlayan ve geniş kapsamlı sağlık güvencesi sunan bir sigorta türüdür. Katılım Özel Sağlık Sigortanız sayesinde, SGK çatısı altında olmasanız dahi özel hastanelerden hizmet alabilir; poliçenizin içeriğine göre ve ameliyat, yoğun bakım, refakatçi giderleri gibi yatarak tedavi masraflarınızı veya doktor muayeneleri, laboratuvar hizmetleri, görüntüleme hizmetleri gibi ayakta tedavi giderleriniz ve hatta ek teminatlarla diş tedavileri, doğum masrafları, göz tedavileri gibi masraflarınızı  karşılayabilirsiniz. Üstelik Katılım Tamamlayıcı Sağlık Sigorta paketlerine göre daha geniş kapsamlı sağlık hizmetleri sunan bu ürünlerde poliçe kapsamı ve limitlerinizi kişiselleştirilebilir, poliçenizi esnek hale getirebilirsiniz.

Şimdi ihtiyacınıza yönelik sigorta türüne karar verdiniz. Seçiminiz hangi ürün olursa olsun Sigorka.com’un anlaşmalı olduğu   Türkiye Katılım ve  Katılım Emeklilik’in   ayrıcalıklı Katılım Özel Sağlık Sigortaları’na ve ya Katılım Tamamlayıcı Özel Sağlık Sigorta paketlerine bir tıkla ulaşın, karşılaştırın ve teklif alın.


Sağlık Sigortaları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Katılım Sigortacılık Sistemi Nasıl İşler?

Geleneksel sigortacılıkta sigortalı ile sigortacı arasında karşılıklı sorumluluklar yükleyen bir akit söz konusudur. Sigortalı primini ödeyecek sigortacı da poliçe şartları çerçevesinde gerektiğinde tazminat ödeyecektir. Toplanan primler tazminatlara yetmez ise sigortacı zarar etmiş olmaktadır. Buna karşın toplanan primler ödenen tazminatlardan fazla ise sigortacının karıdır. Sigorta döneminde riziko gerçekleşmez ise sigortalının ödediği prim tamamen sigortacının olmaktadır. Katılım sistemin de ise geleneksel sigortaların aksine toplanan primler Katılım kuruluşunun sigortalılara vekaleten faizsizlik esasına uygun olarak işletmesi amacıyla bir fonda toplanmakta ve gerektiğinde sigortalıların birbirlerine bağış olarak alınmaktadır. Bu havuzda biriken meblağ Katılım kuruluşu tarafından faizsizlik esasına göre işletilmekte ve Katılım kuruluşunun vekalet ya da ortaklık gibi doğal haklarının dışındaki kar sigortalıların primlerinden oluşan havuza aktarılmaktadır. Bu havuz ayrıca sigortanın gereği olarak hasar gerçekleşmesi halinde mağdur olan poliçe sahibinin mağduriyetini gidermede kullanılmaktadır.

Katılım Anlaşması Ticari midir?

İsminden de anlaşılacağı üzere katılım, karşılıklı dayanışma esaslıdır. Bu sistemde sigortalıların kendi aralarındaki ilişki ortaklık, yardımlaşma ve dayanışmadır. Primleriyle oluşturdukları havuz, Katılım kuruluşunun işletmesi ile kar eder ise başlangıçta Katılım kuruluşuyla yaptıkları sözleşme hükümlerine uygun olarak karda ortaklıkları söz konudur. Sigortalılar ile Katılım kuruluşu arasındaki ilişki ise sigortalıların sigortadan arzu ettikleri bütün teminatları sağlamakla birlikte klasik sigortacı sigortalı ilişkisinden öte sigortalıların fonunu onlara vekaleten işleten vekil müvekkil ilişkisidir. Klasik sigortada ise ticari faaliyet esastır. Sigortacı topladığı primler ile ödediği tazminatlar arasındaki farkı kendisine kar olarak alır. Katılım sigortasında karşılıklı dayanışma esastır ve amaç kar değildir.

Katılım Fonu ile Sermayedarlar Fonu Arasındaki İlişki Nasıldır?

Katılım sisteminde katılım katılımcılarından (sigortalılar) toplanan fon ile sermayedarların hesapları arasında tam bir ayrım vardır. Katılım fonu Katılım kuruluşunun mülkiyetine geçmez. katılım fonu katılımcılarına vekaleten işletmesi ve sözleşmede belirlenen rizikoya maruz kalan katılımcılara tazminat ödemelerini organize etmesi amacıyla Katılım kuruluşuna emanet edilmiştir. Halbuki klasik sigortada bütün primler ile bu primlerden sağlanan karlar sermayedarlara aittir.

Ödenen Hasar Tutarları Katılım Havuzunu Aşarsa Ne Olur?

Katılım sisteminde katılımcıların ödediği katılım fonları ödenen tazminatları karşılamaz ise katılım fonunu yöneten katılım kuruluşu (vekil) katılımcıların oluşturduğu Katılım fonuna faizsiz borç (karz-ı hasen) verir. . Yani katılım sistemine katılımcıların ödediği fon toplam sigorta ödemelerini karşılayamaz ise Katılım Kuruluşu hiçbir faiz almadan katılım fonuna borç verir ve katılımcıların hak ettikleri tazminatları öder. Bu faizsiz borç fonun daha sonraki gelirlerinden tahsil edilir. Klasik sigortacılıkta ise şirketlerin topladıkları primler toplam tazminat ödemelerini karşılayamayacak duruma düşerse zarar şirkete aittir.

Katılım Sistemi Faiz İçeriyor mu?

Klasik sigortayla ilgili en önemli eleştirilerden biri söz konusu sigortacılık işleminin faiz içerdiğidir. Zira klasik sigorta şirketleri topladıkları primi neredeyse bütünüyle faizli işlemlerde değerlendirirler. Sigortalıya ödedikleri tazminatları da faizli işlemlerden kazandıkları fonlarla karşılarlar. Yine sigortacının sigortalıdan aldığı ve mülkiyetine geçirdiği prime mukabil riziko gerçekleşmesi halinde sigortalıya primden kat kat fazla tazminat ödemeyi garanti etmesi de kimi İslam alimlerince faizli işlem addedilmiştir.

Katılım sisteminde katılımcıların katkılarıyla oluşan fon faizsiz enstrümanlarda değerlendirilir. Bu bakımdan fonun karı faizden değil kar ya da kira gibi faiz dışı gelirlerden oluşur. Katılımcıya ödenen tazminatlar da bu fondan karşılandığından sigortalıya faiz ödemesi yapılmamış olur. Yine katılım sisteminde katılım Kuruluşu sigorta primi karşılığında sigortalıya tazminat ödemeyi garanti eden taraf değil katılımcıların ödedikleri katkı paylarından oluşan Katılım fonunu işleten vekildir. Dolayısıyla prim karşılığı ödenen tazminat arasındaki fark faiz olarak değerlendirilemez. Katılımcıların katılım kuruluşuna emanet ettikleri katkı payları ile rizikoya maruz kalan katılımcıya yaptıkları bağış niteliğindedir.

Katılım Sigortacılığında Fonlar Nerelerde Değerlendirilir?

Katılım sisteminde katılım kuruluşu toplanan fonu faizsiz işlemlerde değerlendirmek zorundadır. Fonun değerlendirileceği işlemin faizsiz olup olmadığına katılım kuruluşu bünyesinde bulunan danışma kurulu karar verir. Buna göre kuruluş, faiz yerine kar ve kira gibi gelirler elde etmek üzere faaliyette bulunur. Dolayısıyla katılımcıların katkı paylarıyla oluşan fon katılım bankalarının özel cari ve katılma hesaplarıyla, altın ve döviz alım satımı, kıymetli maden alım satımı, emtia alım satımı, katılım endeksine tabi hisse senetlerinin alım satımı, proje ortaklıkları, hazine ve özel sektör kira sertifikalarında değerlendirilebilir.